4000 yıldan bu yana Ortadoğu'daki nehirlerle sulanmakta olan topraklar, bu toprakların bölünmesi ve paylaşımı yönünde çatışmalara sahne olmuştur. Ortadoğu'nun bu yöresi aynı zamanda uygarlıklar ve dinler arasında büyük bir mücadele alanına dönüşmüştür.
Bu bölgenin savaşlar tarihi, bölgenin coğrafyası ve nehirleri tarafından şekillendirilmiştir. Buna bağlı olarak tarih boyunca, ekonomik kalkınma daima su ve barış bir araya geldiğinde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla bu nehirler ortak tarihsel, kültürel ve dinsel mirasa sahip bölge ülkelerinin barışı için stratejik öneme sahiptirler.
Ortadoğu'da suya olan talebi arttıran demografik ve ekonomik büyüme ile bir arada bulunan su kıtlığı pek çok bilim ve devlet adamının bölgede yeni bir istikrarsızlık faktörü olarak bu sorunla ilgilenmesine neden olmaktadır. Bölgede su tüketimi tarımsal alanlarda en yüksek miktarda olmaktadır.Arazi sulamadaki su gereksiniminin en az düzeye indirilmesi akılcı bir şekilde yüksek teknoloji kullanımıyla gerçekleşecektir.
Yeni sınırların belirmesiyle karşımıza çıkan sınıraşan sular konusu devletlerin birbirlerine olan bağımlılıklarına ve aralarındaki işbirliğine büyük etki etmektedir. Ancak işbirliğinin çeşitli faktörlere dayalı olduğu gerçeğinin de altı çizilmelidir.
Türkiye'nin akarsuları ve göllerinin ekonomik, sosyal, siyasal, hukuksal, biyolojik ve çevresel konumunu belirlemek.
Kamu ve özel kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak.
Kamuoyunu aydınlatmaya yönelik paneller, toplantılar ve konferanslar düzenlemek.
Kamu özel kurum ve kuruluşlara danışmanlık hizmeti sağlamak.
Uluslararası kurum ve kuruluşlar ile yukarıda bahsedilen bütün bu amaçlar çerçevesinde işbirliği yapmak.
Hidropolitik konusunda yüksek lisans programı yürütmek .
Hidropolitik konusunda bilgi-belge yönetimi çalışmalarını yürütmek.