English

Ana Sayfa

Yüksek Lisans

Öğretim Elemanları

Dokümantasyon

Bağlantılar

Duyurular

İletişim

 

07.12.2003

Ortadoğu’da su savaşları kapıda

Frederick Lorenz



Amerika’nın pahalıya mal olan Irak müdahalesi sadece çok azının farkında çok büyük bir fırsatı beraberinde getirdi -Ortadoğu’da ciddi bir su krizini engelleyecek bir şans bu. Hem Irak hem de Suriye büyük oranda Fırat-Dicle havzasındaki suyun akışına bağımlılar ve bu “Cennet Nehirleri” üzerinde tarihi iddiaları var. Türkiye, Fırat’ın çıkış noktasını ve büyük bir parçası olan Dicle’yi kontrol ediyor ve kaynakları bütünüyle kullanma niyetinde. Bunun içinde, ya sonsuz bir çatışma için bir potansiyel ya da barış geleceği ve refah yatıyor. Türkiye’nin muazzam Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) 21 baraj ve 19 hidrogüç santral inşasını içeriyor ve sonunda Tennesse kadar büyük bir alanı sulayıp dönüştürecek. Atatürk Barajı tek başına Dicle Nehri’nin iki yıllık akış toplamının tamamını tutabilme kapasitesine sahip. Hem Suriye hem de Irak suyun yönünün çevrilmesine karşı çıktı ve daha fazla oranda su dağılımı talep etti.

Kuzey Suriye’deki Dicle havzasının bir parçasında 200’den fazla sayıdaki geleneksel su kuyularının yalnızca 60 tanesi faaliyette ve yerel yöneticiler, yokluğu kavrukluğa yol açacak, kuru akarsu yataklarını doldurmak için pahalıya mal olan su zemini pompalama çalışmaları yapıyor. Suriye zayıf biçimde inşa edilmiş ve verimsiz su altyapısına sahip ve hükümetin Fırat’tan gelen suyun yönünü değiştirmek için kolayca ulaşılamayacak tutkulu planları var. Araştırmacı bir Arap, Irak Matmoona’daki kurak, çatlamış toprakları araştırıyor. Fırat-Dicle havzasındaki bataklıkların yüzde 90’ı kurumuş durumda. Saddam Hüseyin liderliği altında Irak, Türkiye ve Suriye’yle su konularını planlama ve koordine etme konusuyla hiç ilgilenmedi. Türkiye, Suriye ve Irak arasındaki su kaynakları üzerine kurulan “Birleşik teknik komite” son on yıldır hiç toplanmadı. Fakat üç ay öncesinde ABD danışmanları Iraklı yetkililerle Irak için yeterli su kaynaklarını garanti etme konusunda stratejik bir plan geliştirmek için çalışmaya başladı.

Iraklı yeni Su Kaynakları Bakanı, Amerikan yardımıyla personel atadı ve yeniden organize oldu, ilk kez bir su komisyonu ve Irak’ın yukarı akım komşularıyla anlamlı bir koordinasyon planlıyor. Bush yönetiminin Kongre’den 3 milyar dolarlık ödenek isteği su altyapısını ve su kaynaklarını da içeriyor. Fakat, uzun dönem su ihtiyacı garanti edilmeden, bu para boşa harcanmış olabilir. Bu arada, Türkiye hemen hemen tamamladığı hidrosantral üniteleriyle GAP projesini ilerletiyor ve ülkenin güneydoğusunda bölgesel ekonominin gelişmesinin önemli sinyallerini veriyor. Türk tarımı, 10 yıl önce vaat edilen suyu henüz alamadı. Hatta, suyun niceliğinden ziyade niteliği önemli. Türkiye’de daha fazla toprak üretime kazandırılırken, Ankara’nın suyu güneydeki Arap komşularına akış yönünü değiştirerek göndermesi kesin bir biçimde su kalitesini azaltacak.

Türkiye’deki büyük projeler akarsuların doğal akışını önemli ölçüde etkilediğinde, gelecek 10-20 yılda Fırat-Dicle havzasında bir su savaşı çıkacak mı? Klasik bir biçimde silahlı bir çarpışmadan ziyade, bu savaş daha çok gerginlik, kötüleşen ilişkiler, insanların sıkıntı çekmesi ve sivil kargaşa şeklinde olacak gibi görünüyor. Akarsular üzerinde ek bir taleple birlikte ve taraflar arasında kurulamayan işbirliği, su miktarı ve niteliği ekonomik ve sağlık koşullarındaki düşüşün önderlik ettiği bölgesel istikrarsızlıkta temel bir faktör olacak. Bu, ABD’nin bölgedeki politikalarının altını oyan biçimde, fundamentalizm ve aşırıcılığa yatkınlığı artıracak. Ne yapılabilir? Gelecek birkaç ay içinde ABD’nin nehir kenarındaki bu üç ülke için bir su komisyonu kurulmasını teşvik edebileceği tarihi bir fırsat var. Önlerinde, ABD-Kanada Uluslararası Birleşik Komisyon ve Mekong Akarsu Komisyonu gibi örnek olabilecek işleyen pek çok sayıda model var. Yeni tesis ettiği bölgesel etkisiyle, ABD, tarafları pazarlık için masaya getirebilecek diplomatik bir girişimi desteklemeli ve anlamlı bir süreci temin etmek için takip etmeli. (3 Aralık 2003)

WASHİNGTON ÜNİVERSİTESİ MİSAFİR ÖĞRETİM ÜYESİ